Çok çocuklu bir tatil yaptık ve döndük. Eğlenceli 2 hafta geçirdik ama geldiğimizden beri akşamları saat 10.30'da uyumaya başlayınca çok yorulmuşum, dinleniyorum diye bir yorumum oldu:)) Tekrar "lost" olup kendime gelirim sanırım. Ama ne olursa olsun tatile en az 2 hafta gidilmeli diye düşünüyorum. Birinci haftadan sonra beyin ancak tatilde olduğunu algılıyor.
Mazıköy...
Bizi misafir eden ve bizimle tatilimizi paylaşan tüm arkdaşlarımıza buradan kocamaaaaaaaaaaan bir teşekkür.
Sevgili tatlı cadım Elif'e ve Şeref'e, Mehmet Dayı'mıza , Bozcaada'nın Gül'ü ve Tina'sına ve elbette Jean Pierre'e, son olarak da İstanbuldan bize katılan; Selnur-Ahmet ikilisi ile Elvan'a...
Önce Elif ve Şeref'le hasret giderdik. Gerçi yanlış anlamam sonucu bir hafta önce gittik Elif'lere ve ailecek geçirecekleri tatili biraz berbat ettik, hatta arada 2 gün Mazıköy diye bir cennet'e de gittik yalnız kalsınlar diye ama aslında böyle olması çok da kötü olmadı dedik sonunda. Elif uzun zaman sonra 'kendi' alkol sınırını aştı, inanılmaz bir durum:)) İnceburun plajında denize girmek ayrı bir keyifti; muhteşem bir deniz! Barbekü uzmanı Şeref ve Bahadır'ın sayesinde hem et, hem bolca balık yedik. Üstelik balıklar Bahadır'ın zıpkınındandı.
Zaten Bahadır'ın vurduğu balıklar tüm tatil halkının protein deposunu full'ledi. Nefesine sağlık sevgili:))
Mehmet dayı gerçekten abarttı, sebze çorbasından, diş fırçasına kadar 5 yıldızlı otel konforu ve hoş sohbetiyle ayrı bir tat kattı tatilimize.
Bozcaada ayrı bir alemdi; bol alkollü içki kokteyl'i misali. Zaten Gül ve Jean Pierre ile farklı olması imkansız. Özel plajımızda, muhteşem bir gökyüzünün altında çok iyi vakit geçirdik.
Aynı evin içinde 5 çocuk ve 5 büyüğe gösterdikleri sabır nedeniyle kiraladığımız evin sahipleri Şakir Bey ve Selma Hanım da kesinlikle teşekkürü hak etti. Ayrıca 'pişi' diye bir hamur kızartma çocukların favorisi olurken nefis ev şarabı ve naneli poğaçalara da biz bayıldık. Selnur ve Ahmet'in sabır ve sakinliğinden hepimize biraz geçsin dileğinde bulunduk. Elvan kahve ve yemek konusundaki ustalığını - sakatlanmış koluna rağmen- yine gösterdi.
Darısı gelecek sefere ve henüz tatile gidemeyelere...
4 yorum:
Murathan Mungan'dan... Az önce okudum, tam üstüne geldi:
"Yol değil, yolculuktur önemli olan.
Nasıl yolculuk ettiğindir, nerede durduğun,
nerede mola verdiğin, ne zaman yoluna devam
ettiğin, hangi sapakları kullandığın, hangi dönemeçleri aldığın,
ne zaman yavaşlayıp ne zaman hızlandığındır.
Kiminle yolculuk ettiğin de önemlidir elbet, yoluna çıkanlara ne yaptığındır,
kimleri yoldan çıkardığındır, yolunu kesenlere biçtiğin kaderdir."
çok keyifli geçmiş tatiliniz, özendim valla :)
cok sahane gorunuyor tatiliniz. darisi sonrakilerin basina :)
Sana da iyi tatiller Beste'cim:)
Yorum Gönder