7 Ocak 2010 Perşembe

Akdeniz akşamları ...

Gün doğmadan, deniz, deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında.
İçinde bir iş yapmanın saadeti
Gideceksin, paslı kırıkların çalkantısında.
Balıklar, balıklar yoluna çıkacak.
Karşıki dağları silkeledikçe deniz gelecek eline pul, pul.
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezar taşlarından birden bir kıyamettir kopacak.

Deniz kızları mı dersin, allar mı dersin, bayramlar, seyranlar mı, gelin alayları, teller, duvaklar, akasyalar mı?

Hey ne duruyorsun be, at kendini denize
Geride bekleyenin mi var, aldırma.
Görmüyor musun her yanda hürriyet

Yelken ol, dümen ol, balık ol, su ol

Git gidebildiğin yere.


Haluk Levent


Bir zamanlar bana gönderilmiş, ben de alıp saklamışım. Akşam buldum. Bozulan mikrodalgamın fişimi ararken. Hoşuma gitti. Özgürlük hissi verdi. Paylaşayım dedim ben de:)

Hiç yorum yok: