Tintoş diyorum O'na sabahları uyandırırken. Sım sıkı sarılıyorum. Defalarca öpüyorum. Yumuşacıııık. Küçücük elleriyle sarılıyor bana ıııııııh diyor. Ben dalga geçiyorum. Yaklaşık bir 5 dakikamız öyle geçiyor.
Bazen fırlayıp kalkıyor bazen bu sabah olduğu gibi bir şeyler mırıldanıyor. Anne, bi dakka bi soluklanayım dedi bu sabah mesela. Her sabahımız bir başka macera. Sabah ve akşam sohbetlerimiz olağanüstü. Neler neler konuşuyoruz. Bu sohbetlerin bir bölümü yataktan kalkma sırasında bir kısmı da araba yolculuğumuzdan;
Bugün karne alma heyacanı ile çıktı yataktan.
- Gitme istersen, nasıl olsa öğlen çıkacaksınız, boşuna yorulma.
- Saçmalamaaaaa anne.
- Ders var mı ?
- tabiii ki derssiz olur mu?
- Karne hediyesi alırsın di mi?
- Ne hediyesi yahu, o neymiş öyle ?
- Anneee, ama Mehmet Dayı hep alıyor bak. Sen de alıcan di mi?
- Lila bana aşıkmış!!!
- Hı! Haaaa! E güzel. Sen de O'na aşık mısın?
- Adagolissss! Bana Hasan'la haber gönderdi. Ben kimseye aşık değilim aslında. Lila ile evlenmiycem.
- O'lum daha ne evlenmesi dur daha bu yaşta evlenip ne yapacaksınız? Yani senden Lila'dan hoşlanıyorsan daha yakın arkadaş olursunuz.Nasıl biri sence Lila?
- Sevimli, şirin, hayal gücü geniş.
- İyi işte birlikte hayal gücünüzü genişletirsiniz!
Şimdi karne hediyesinden çıkıp ne zaman geçtik aşk konularına derken zaten konu ordan da değişmiş oluyor. Hıza yetişmek mümkün değil yani. Ama çoook keyifli.
1 yorum:
kardeşim kızımı deşifre etmişsiniz.....
angelina jolie gibi basılan her fotograf için ücret talep ediyorumm ...bedava iş yokkk...hahahhahaha
Yorum Gönder