14 Şubat 2012 Salı

Buz Hokeyinde Ahmet Hoca bir zamandır Derin bu göbeği indirmen lazım diye takılıyor sürekli.

Başladı ufak ufak boy kilo konuları. Sağlıklı besleniyor muyum anne, senin boyun kaç, babamın boyu kaç, sence ben 190 olur muyum sorularını sıkça duyar oldum bu aralar. Evet sağlıklı yiyip, içiyor buna söyleyebileceğim bir şey yok ama miktar ve çeşit olarak özellikle okul çıkışı anneannede biraz abarmış olabiliyor konu :) Annneanne yok çok yedirmiyorum dese de zaten minumum 5 çeşit yemek koyuyor önüne.


Her sabah kalkıp Ahmet Hoca'nın verdiği hareketleri yapıyor. Kendi saat kurup kalkıyor. Arkadan duş, kısalan saçlara (mecburen) model veriliyor, kahvaltı derken epey bir aksiyon var sabah sabah. Bir de Collesium'a gidince yüzme öncesi oradaki hocalarla da ayrı bir muhabbeti var.

Bakalım yaza kadar ne olacak durum.


Bütün bunların ışığında sabah Ebru'dan Burak marifetiyle başlıklı bir mail aldığımda nasıl şaşırdığımı görmeniz lazımdı.

Burak'ın marifeti...

Burak'tan gelenin yanına Selman'ın marifeti ile yaptığını da paylaşıyorum.
Selman'a göre Derin bu
fotoğrafı alıp yarın itibariyle bu hale gelmeye çalışmalı !


Selman'ın marifeti...


yemeyi bu kadar severken nasıl olur bilmiyorum ama...

Yorum sizin:) Ama söylemeliyim ki ben bu kuzuyu her haliyle çok seviyorum.

Sevgililer gününüz kutlu olsun !








8 Şubat 2012 Çarşamba

başbaşa...

Bir kol kırığı bir de su çiçeği sebebiyle 5'ten 2 ye düştü bu hafta yüzücü sayımız. Hem Burak hem de Bah'ya geçmiş olsun.

Zeynep ve Derin servisle yüzmeye gitti ama pimpirikli Ayşe çocukların başına Zamira'yı gönderdi.




Derin arayıp epey bir söylendi bana. Bu arada Zamira'ya söyledikleri de Ayşe'den geldi:  "Niye geldin ki? Hiç gerek yoktu, biz burada ne güzel başbaşa oturuyorduk gördüğün gibi:(  


Rahat bırak çocukları Ayşeeeeeeeeeeeeeee! :)