22 Eylül 2010 Çarşamba

reklamın gücü adına...

Bu sabah okul yolunda radyo dinliyor bir taraftan da sohbet ediyoruz. Neler sığdırmıyoruz ki aradaki 20 dakikanın içine:

et ithalatı, şu ara salgın olan ve virüslü etlerden bulaştığı düşünülen bir mikrobun çocukları hasta edip yataklara düşürmesi ( hele hele Baha'nın bu virüs sebebiyle bir gece öncesini hastanede geçirmesi), yok olan hayvancılığımız, ithalatın ne demek olduğu, burgerking'in virüslü bulunan etleri imha etmesi sebebiyle daha iyi olduğunu düşünmekte ne kadar haklı olduğu vs. Hayvancılığın neden öldüğünü anlayamıyor diyor hayla var bir sürü yeşil alan, tabi azaldı çok ama diye devam ediyor.

"Bu arada tamam buldum: ben de Türkiye'yi ergolatıyorum o zaman al işte" diyor.

- !!!!!!!!!!!!!!!!!

Sizin için değerli olan şeyleri güvence altına almak sigortalatmaktır diye başlıyor Ergoİsviçre reklamı.Arada reklamlara geçmşiz de.
Gülüyorum, çok hoşuma gitti diyorum.

E ne var ben de Türkiye'yi ergolatıyorum işte bak sigortalatmak değil ergolatmak diyorum diye de sırıtıyor bir de üzerine küçük mikrop:)



3 yorum:

Deniz dedi ki...

Yaratıcı cüce! Seviyorum kendisini

Gelincik dedi ki...

vay be... işte ne kadar önemli bir iş yaptığımızın kanıtı. söylediğimiz her şey bir şeyleri değiştiriyor... Derin'in zekası da cabası tabii

mermaid dedi ki...

öyle de acaba bu derin'in bu işin içine doğmuş olmasından mı kaynaklı çok emin olamiyorum işte canım.