7 Nisan 2009 Salı




Güzelliğin tanımı :
Dik yürüyüşü, bir kuğuyu andıran boynu ve zarafetiyle kendine sonsuz güvenen, iç huzuru bulmuş bir kadın portresi çizen Audrey Hepburn’e güzelliğin sırları sorulduğunda cevabı bütün kadınlara, hatta erkeklere rehber olacak nitelikteydi:


“Çekici dudaklara sahip olmak istiyorsanız, dudağınıza tatlı sözden başkasını dokundurmayın. Güzel gözleriniz olmasını istiyorsanız, güzel insanlarla göz göze gelin, gerçek dostlar edinip sık sık görüşün. İdeal beden ölçülerine sahip olmak ve zayıf kalmak istiyorsanız, yemeğinizi yoksullarla ve açlarla paylaşın. Alımlı saçlara sahip olmak istiyorsanız, çocuğunuzun günde en az bir kere saçlarınızı okşamasına izin verin. Dikkat çekici pozlar vermek istiyorsanız, yanınıza bilgelik ve alçak gönüllüğü alarak yürüyün. Asla cahilce ve gururla yürümeyin. Bir kadının güzelliği giydiği elbisede, beden ölçülerinde ya da saç stilinde değildir. Bir kadının güzelliği gözlerinden okunur. Çünkü gözler, kalbe yani aşkın yaşadığı ülkeye giden kapıdır. Bir kadının güzelliği; yüzündeki benlerden değil içinde sakladığı ruhundan okunur; sevgiyle gösterdiği ilgi, beslediği tutkudur. Ve güzellik, geçen yıllarla birlikte yalnızca daha da artar.”

Hiç yorum yok: